DEM Parti Küme Başkanvekili Sezai Temelli, Adalet Bakanlığı’nın, İmralı ziyareti için Sırrı Süreyya Başkan, Pervin Buldan ve Sırrı Sakık’ın isimlerinin geçtiği argümanlarını kıymetlendirdi.
DEM Parti Eş Genel Liderleri Tülay Hatimoğulları ile Tuncer Bakırhan’ın Adalet Bakanlığı’na başvurduğunu anımsatan Temelli, şunları söyledi:
“Adalet Bakanlığından bize bir dönüş yok. Adalet Bakanlığı bize çıkıp dedi ki makul bir süreyi bekleyeceğiz. O makul mühletten neyi kastettiğini anlamış değiliz. Bir hafta oldu Eş Genel Liderlerimiz başvuralı, neyi inceliyorlar? Biz daima Sayın Öcalan ile görüşmek için başvurmuş bir partiyiz. 44 aydır mutlak iletişimsizlik sonlansın diye hem avukatları hem ailesi hem vekiller olarak devamlı müracaatta bulunduk. Bize resmi ya da gayri resmi olarak ulaşmış bir şey değil lakin kulis bilgileri alışılmış olabilir, kimi arkadaşlarımızın ismi geçiyor. Çok da doğal. Herkesin hafızası tazeliğini koruyor. Geçmişte bu arkadaşlarımız İmralı’ya gidip gelmişlerdi. Olsa olsa tekrar bu arkadaşlarımız olabilir diye yaklaşımlar var ancak bize bildirilmiş isim yok. Kimin gideceğinden daha çok biz bir an evvel görüşmelerin başlamasını bekliyoruz diye kendi açıklamaları da oldu. Bize müracaatla ilgili bir dönüş olursa, bu adayla ilgili temas ise, bu en kıymetli şey diye düşünüyoruz.
“İNCELEMEYİ UZATMAK ÇOK MANALI GELMİYOR”
DEM Parti’de herkes başvuruyor. Adalet Bakanlığı’nda klasörlerce müracaatlar var. Yalnızca en son başvuranlar Eş Genel Başkanlarımız. Dolayısıyla Adalet Bakanlığı inceliyor, değerlendiriyor. Hangi müracaata müsaade verecek, şu anda kıymetlendirme dedikleri bu olsa gerek. Biz toplu müracaatlar da yaptık, herkesin başvurusu var. Eş Genel Liderlerimizden evvel de müracaatlarımız vardı. Hatta en son Ömer Öcalan gitti, bir başvurusu var ki gidiyor. Hasebiyle prosedür olarak biz bu bahiste daima takibini yapıyoruz. Lakin bizim müracaatlarımız dışında bize dönen, Sayın Öcalan’ın disiplin cezası var. Müracaatları daima geçersiz kıldılar.
Bu kadar kritik, bu kadar değerli bir bahiste bu incelemeyi uzatmak, buna ‘makul süreler’ biçmek çok manalı gelmiyor. Bu bahiste en son Abdullah Öcalan’ı muhatap gören Devlet Bahçeli bile, ‘çıksın konuşsun’ dedi. İş buraya gelmişken artık çıkıp konuşması kadar doğal bir şey olamaz.”
“BAHÇELİ’NİN SÖYLEDİKLERİ İKTİDARIN BAŞ KARIŞIKLIĞINI YANSITIYOR”
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin grup toplantılarında Abdullah Öcalan ile ilgili davetlerini yinelemesini, Temelli şöyle kıymetlendirdi:
“Çıkıp konuşması dediğimiz sıkıntı Sayın Öcalan’a bu hakların verilmesinden geçiyor. Bu hakları gasbedeceksiniz, hem kalkıp DEM Parti bu işin sorumlusuymuş üzere DEM Parti’yi suçlayacaksınız, ortada yaman çelişki var. Bahçeli’nin en son küme toplantısında söyledikleri iktidarın kendi içinde baş karışıklığını bize yansıtıyor. Kayyum atıyorlar, Suriye’de ortaya koymuş oldukları hal… Tüm bunları yan yana koyduğunuzda tutarsız, çelişkili, akıl tutulmasının olduğu bir tablo var.
Biz yaşanan her şeyi şeffaf bir biçimde yürüteceğiz. Toplumla, halkımızla ve kamuoyuyla paylaşacağız. Bu işler, iktidarın kendi ajandasına sıkışıp kalmayacak. Tahlil sürecinde yaşanan en büyük ıstıraplardan biri, iktidar daima olarak bu süreci kendi lehine çevirmek için çabaladı ve en sonunda da masayı dağıttı.”
“ÖN ŞARTLARIMIZ YOK”
Sezai Temelli, “Adalet Bakanlığı’na iki Eş Genel Liderimiz da başvurdu lakin çok farklı isimler olarak, bildiğim kadarıyla hepimizin başvurusu var. Hasebiyle ismini zikrettiğiniz isimler dışında diğer isimlerle de karşılaşabiliriz, bu olabilir. Zira bütün vekillerimizin, hepimizin başvurusu var ve hepimiz tertipli olarak bu müracaatları yineleyen bir yerdeyiz. Şimdi çıkıp Adalet Bakanı ’10 kişi gidiyorsunuz’ dese, biz 10 kişi toplanır, gideriz. Bizim için ‘Biz gitmeyiz ya da bu süreç bu türlü olursa gidilir, bu türlü olmazsa gidilmez’ diye ön şartlarımız yok” dedi.
MHP Genel Lider Yardımcısı Feti Yıldız’ın, “Yeni bir anayasa üzere yeni bir infaz kanunu konusunda mutabakat vardır” açıklamasına ait Temelli, “Kendiler durduk yere, ‘umut hakkı’na yaklaşımları, infaz kanununa yaklaşımları, siyasi partiler kanununa yaklaşımları üzere açıklamalarda bulunuyorlar. Meclis’te bu mevzuların tahlile kavuşması için, Türkiye’yi adaletsizlikten kurtarma uğraşı ismine herkesin katılacağı bir müzakereye gereksinim var. Önümüzde bizi 10. yargı paketi bekliyor. Akabinde öteki yargı paketleri gelecek ve her gelen yargı paketi büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor, adaletin içinde bulunduğu problemleri derinleştiriyor” değerlendirmesinde bulundu.
“BAHÇELİ’NİN TOKALAŞMASINA ÇOK ŞAŞIRDIK”
Bahçeli’nin, 1 Ekim’de TBMM’nin yeni yasama yılının açılışında kendileriyle tokalaşmasını nasıl karşıladıkları sorusuna Temelli, “Açık söylemek gerekiyorsa şaşırdık olağan. Bu türlü birşey beklemiyorduk. Tuncer Lider, Gülistan Lider ve ben oradaydık. Bir anda geldi ve evvel Tuncer Başkan’a sonra Gülistan Lider ve bana elini uzattı. Sahiden şaşırdık.Taziye dileklerini ilettive bitti lakin natürel ki o fotoğrafın o günden bugüne tartışmaların başlangıcı olduğu da bir gerçek” dedi.
Bahçeli ile “açıktan” konuştuklarını söyleyen Temelli, “Gizli saklı bir şey yok ki. ‘Öcalan çıksın konuşsun’ diyor. Biz de ‘Çıksın konuşsun’ diyoruz. Bu konuda dil birliği sağlanmış durumda. Onun ötesinde DEM Parti’ye dair söyledikleriyle DEM Parti farklı. Bahçeli diyor ki ‘DEM Parti Türkiye partisi olsun.’ Şayet Bunun bir ölçüsü varsa birinciliği bizden kimse alamaz. Uğraşımız de ortadadır, anlayışımız da ortadadır. Münasebetiyle kamuoyunu bunlarla meşgül etmek yerine sahiden bir adım atılması önemlidir” sözlerini kullandı.
