İstanbul’da yaşayan İ.A. isimli bayan, K.T. isimli kişinin kendisini toplumsal medya üzerinden rahatsız ettiği ve iş yerinden çıktığı esnada takip ettiği gerekçesiyle dava açtı. Mahkeme K.T.’ye ısrarlı takip cürmünden yeterli hal indirimiyle 5 ay mahpus cezası verirken, kararın açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verildi.
Duruşma sonrası Cumhuriyet’e konuşan İ.A.’nın avukatı Süreyya Kardelen Yarlı, ‘ısrarlı takip’ cürmüne ait bilgiler verdi. Avukat Yarlı, “Israrlı takip iki yıldan beri bizim ceza kanunumuza nazaran hata. Bir mahpus cezası var. Bu mahpus cezasının en alt hududu ise 6 ay. Hele ki bu ısrarla takip dediğimiz aksiyonlar kanuna nazaran bir çocuğa, kişinin ayrıldığı ya da ayrılma etabında olduğu eşine karşı gerçekleştiriyorsa yahut kişinin yaşadığı ısrarlı takip yüzünden kişi bulunduğu yeri, iş yerini, meskenini değiştirmek, terk etmek zorunda kalıyorsa bunlar da failin alacağı cezayı arttıran konular. Herkes yalnızca iletilerin ya da bir ekip aksiyonların içeriğinde fizikî şiddet varsa, tehdit, hakaret, şantaj varsa yahut cinsel taciz içeren tabirler telaffuzlar varsa cezalandırılabileceğini düşünüyor. Ancak ısrarlı takip bunun dışında olan aslında çok uzun vakittir var olan bir hata tipi. Bu noktada insanların bu bahisle ilgili şunu bilmesi lazım. Israrlı takip de aslında bir şiddet çeşidi ve ruhsal sosyolojik bir şiddet türü” dedi.
“UZAKLAŞTIRMA KARARI İSTEYEBİLİRİZ”
Yarlı kelamlarını şu halde sürdürdü:
“Israrlı takip mağdura daima armağan çiçek göndererek de olabilir daima mağdurun karşısına çıkarak onunla kelamlı olarak irtibat kurmaya çalışmak da olabilir, toplumsal medya üzerinden içeriğinde rahatsız edici ibareler bulunmasa bile daima mağdurla irtibata geçmeye çalışan iletiler atılması da olabilir yahut üçüncü şahıslar aracılığıyla mağdurla irtibat kurmaya çalışmak olabilir. O yüzden de illa bir tehdit, hakaret, cinsel taciz yahut fizikî şiddet görmemize gerek yok. Şayet daima olarak bir biçimde birileri bizimle diğer birileri üzerinden yahut diğer toplumsal medya mecraları üzerinden yahut direkt olarak bağlantıya geçmek istiyorsa yahut bağlantı kuruyorsa fakat bu artık bizi rahatsız edici bir noktaya getirdiyse ve bize inançta hissettirmiyorsa bunu ısrarlı takip olarak isimlendirebiliriz ve gidip şikayet hakkımızı kullanabiliriz. 6284 sayılı kanun kapsamında ayrıyeten faile karşı uzaklaştırma kararı da isteyebiliriz.”
