Geçen hafta BJK karşısındaki deplasman zaferinin sarhoşluğuyla birinci 45’te Başakşehir’e teslim olup ikinci 45’te uyanan ama açık farkla yenilen Göztepe, bu hafta da meskeninde üç puanı da silinerek -1 ile düşme potasına çıkmamasına giren Adana Demirspor’u küçümseyince golü bulmakta gecikti. Küçümseme, beraberinde dilek ve hırs düşüklüğü olarak alana yansıdı. Neyse ki Güzelyalı Boğası tekrar sahneye çıktı ve 40’tan sonra iki dakikada A. Demirspor’un fişini çekti; Romulo bir attırıp bir de atınca Göz Göz devre ortasına 2-0 önde girerek rahatladı. Lakin görüldü ki İzmir’in sarı kırmızılılarında mental eksiklik kısa vakitte giderilecek üzere gözükmüyor. Geçen hafta zafer sarhoşluğu, bu hafta rakibi küçümseme… İdare ve teknik grup de bunun farkında ancak deva bulma konusunda güya bir atalet var. Ligin en genç ekibi için üst seviye mental donanım gerekiyor, olağan bunun için de üst seviye danışman.
Stoilov geçen haftaya nazaran iki değişiklik yaptı 11’de; kaptan İsmail’in yerine sol kanatta Djalma, Matsuki’nin yerine de ofansif orta alanda Tijaniç’e vazife verdi.
TFF VAZİFEYE; TOPUN OYUNDA KALMA MÜDDETİ ARTMALI
Orta Hakem Ali Şansalan, birinci gole kadar duran toplarda, taçlarda ve kale vuruşlarında vakit geçiren, her fırsatta kendisini yere atan ve oyunu çirkinleştiren konuk takım oyuncularına maalesef müsamaha etti. Gollerden sonra oyunu yavaşlatıp çirkinleştiren hareketler kesildi! TFF’nin bu mevzuda hakemleri hemen uyarması ve topun oyunda kalma müddetini artmasını sağlaması gerekiyor. Yoksa bu işin yeterlice suyu çıkacak.
KONRATAK OYUNUNA ALIŞKIN OLUNCA…
Kontratak oyununa alışkın, kendi yarı alanından süratle çıkarak gol arayan Göztepe kapanan rakibi karşısında birinci kısımlarda genelde pek ne yapacağını bilemedi ve vakit zaman da tutuk kaldı. Hatta orta ara kaptan Yusuf’la tehlike yaratan konuk grup maçtaki birinci tehlikeyi de Göztepe kalesinde kaptanıyla yarattı; Yusuf sağdan arkadaşlarına al at dercesine uzattı ama kimse dokunamadı. 7’deki bu durum Göztepe için baht anıydı, yoksa kabus üzere 10 dakikalardan birisi daha yaşanabilirdi! Lakin sonrasında Göz Göz inisiyatifi aldı; 13’te Djalma soldan nefis kesti, Romulo’nun baş vuruşu doksandan döndü. Akabinde Heliton’un rövaşatası genç kaleci Deniz’de kaldı. 19’da kornerden gelip başlardan seken topa son kafayı Djalma vurdu, top üstten dışarı çıktı. 28’de Ogün’ün ceza alanının dışından yerden sert şutu uzak direk tabanından dışarı çıktı. 31’de sahneye tekrar Yusuf çıktı; kaptanın 30 metreden kaleyi bulan frikiğini günün başarılı isimlerinden Lis iki atılımda denetim etti. 36’da günün düzgünlerinden Tijaniç Romulo’yu gördü, o da bomboş ve daha müsait durumdaki Juan’a çıkardı; onun boş kaleye plasesi herkesin şaşkın bakışları altında uzak direği yalayarak dışarı çıktı! 37’de ise sahneye bir kere daha çıkan Yusuf’un nefis plasesini Lis adeta uzayarak direk tabanından aldı.
“GÜZELYALI BOĞASI” SAHNE ALINCA…
40’ta Romulo sahne aldı bu defa ve nihayet Göz Göz’ün geciken golü geldi; tekrar bir Tijaniç-Romulo paslaşmasında Romulo altı pastaki Juan’ı gördü; Brezilyalı bu kere kendisini affettirerek topu ağlarla buluşturdu ve kadrosunu 1-0 öne geçirdi. İki dakika sonra sahanın yıldızı Romulo aldığı pasla soldan içeri girip ceza yayı üzerinden sert bir vuruşla topu doksana takarak farkı ikiye çıkardı.
OGÜN’ÜN ŞIMARIKLIĞI, FOFANA’NIN TALİHSİZLİĞİ
İkinci yarıda da Romulo’nun ismi vardı. 50’de ceza alanında önünde bulduğu topa plasesi uzak direk tabanından az farkla dışarı çıktı. 52’de Tijaniç’in soldan kullandığı kornerde oluşan karambolde Juan topu ağlarla buluşturdu lakin VAR’ın uyarısı üzerine durumu izleyen Şansalan Juan’ın kaleci Deniz’e faul yaptığına hükmederek golü iptal etti. 60’ta sahanın güzellerinden Tijaniç’in şutu rakibi de çarparak ağlarla buluştu ve skor 3-0’a geldi.
Stoilov ekibe birinci müdahaleyi 63’ye yaptı; Fofana ve Matsuki’i içeri atarken Juan ve Tijaniç’i dışarı aldı. Fakat Fofana birinci atağında bileğine aldığı darbeden ötürü devam edemedi ve direkt hastaneye gönderilerek yerini Miroshi’ye bıraktı. Bu ortada Nabil’in sert şutunu Lis zahmetle çeldi. 75’te Ogün şımarıkça ve gereksiz yere ikinci sarıdan ekibini 10 kişi bıraktı. Formayı çekmenin sarı kart cezası gerektirdiğini biliyorsun, aslında sarı kartın var; hiç yakışmadı Ogün! Bir profesyonele bunu hiç yakıştırmadım. 79’da Matsuki’nin soldan kornerine Haliton’un hoş baş vuruşunu Deniz zahmetle çeldi. 81’de Matsuki içeri sokulup bu kere kendisi vurdu ancak top defansa çarptı. Stoilov 82’de İsmail ve Nazım’ı alıp Djalma ve Hugo’yu çıkardı. 87’de Göztepe defansından peş peşe iki oyuncunun dokunamadığı topu Aimbetov ağlarla buluşturdu ve farkı ikiye indirdi. Sonrasında tekrar Romulo gösteri vardı; 90’da orta alanda götürdüğü topa çok sert vurdu lakin Deniz zahmetle de olsa çıkardı. 92’de tekrar sert vurdu Brezilyalı lakin top üstten dışarı çıktı.
A.DEMİRSPOR’UN MUKADDERATINI BİRÇOK KULÜP YAŞAYABİLİR
Bir klasiğini sergileyerek maç başında “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” belgisini haykıran Göztepe tribünleri cezalı kimi kısımlar dışında doluydu. Ancak bu maçta tribünlerin çok organize olamadığını gördüm. Konuk ekip tribünündeki birkaç yüz A. Demirspor taraftarı ise maç boyunca geriye düşseler de maçtan sonra da ekiplerini alkışlayıp desteklediler. Ligde kalması mucizelere bağlı bir grubu taraftarlarının yalnız bırakmaması, her şeye rağmen desteklemesi manalıydı. A. Demirspor, maalesef sürdürülebilir olmayan bir çizgide; geçen sezonki başa oynayan kadro nerede, bu dönem ki nerede?.. Bu bağlamda gerek Süper Lig gerekse alt liglerde birçok kulüp için alarm zilleri çalıyor. BJK bile ikinci fedadan kelam ediyor! Liglerden çekilmek isteyen mi dersin, Türkiye Kupası’ndan çekilmek isteyen mi dersin… Futbolun iktisat politiği, endüstriyel futbolun gereklerini kavrayamayanları elemine ediyor ister istemez.
BEKLENEN GÖZ GÖZ İÇİN…
Göztepe, 14 maçta topladığı 24 puanla beşinci sırada. Haftaya ise ligin tabanındaki kadrolardan Hatayspor ile Mersin’de karşılaşacak. Daima söylediğim üzere Göztepe’nin mental formunu ve istikrarını kazanıp Avrupa amacı için ilerlemesi tribünü de motive edecek ve beklenen Göztepe’yi izleyeceğiz.
