Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanan ve Adalar için hazırlanan imar planlarına karşı açılan davada İstanbul 8. Yönetim Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Fakat Prens Adaları da olarak bilinen İstanbul’daki Adalar’ın tek sorunu bu değil. Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada ve Sedef Adası’nda yıllar içinde yapılaşma arttı. Adalıların tüm itirazlarına rağmen kamuoyunda “azmanbüs” olarak da isimlendirilen minibüsler seferlerine başladı. Yurttaşın yıllardır fiyatsız kullandığı plajlar, özel şirketlere verildi. Deniz dolduruldu, birçok noktaya da iskele yapıldı.
‘TARİHİN ÜZERİNDEYİZ’
Cumhuriyet, Heybeliada’da bir gün geçirdi. Ada sakinlerinden deniz arkeoloğu Dr. Emel Akalın, Heybeliada’da yok edilen tarihi anlattı. Akalın, “Çarşı Caddesi aslında eski Adalıların da hatırlayacağı üzere deniz. Burası altında kaldığını düşündüğümüz antik limanın bir modülü. Çabucak yanında Aya Nikola Rum Ortodoks Kilisesi var. Nikola, denizcileri koruyan aziz demek. Biz arkeologlar bu türlü bir kilise gördüğümüzde biliyoruz ki orada liman vardır. Nikola kıyıda olduğuna nazaran, şu anda antik limanda oturuyoruz” dedi. Heybelida’da iskelelerin üretimi sırasında denizin içinde sütun çıkarıldığını belirten Akalın, “Sığ yerlerde de yerleşim kalıntılarının bulunduğunu biliyoruz. Çıkarılan sütunlardan biri Nikola Kilisesi’nin bahçesinde yer alıyor” diye konuştu.
‘KEPÇELERLE SÖKTÜLER’
Akalın, “Marmara Denizi nefes alamıyor, balık bitti. Müsilaj sıkıntısını biliyoruz. Bu deniz hava alamıyor. Hava alamayan bir deniz de biz ne yaparsak yapalım bir yere ulaşamayacak. Biz ne yapıyoruz? Hâlâ beton döküyoruz. Denize girememek bir sorun, dökülen beton bir sorun. Bunun yanında Adalar Belediyesi aktiflik olarak suyu temizlemesi için mercan dikti. Fakat plaj sahibi şirketlerden biri kepçelerle bunları söktü. Bu neyin yüreğidir?” diye konuştu.
‘KIYILAR HEPİMİZİN’
Adalar’da yaşanan tek sorunun imar planları olmadığını belirten Dr. Emel Akalın, “Özellikle Heybeliada’da ayağımızı suya sokacak yer yok. Kıyılar hepimizin, buralar kanuna alışılmamış. Daha evvelce de girebildiğimiz birkaç yer vardı. Bunlar da özel plaj oldu. Buralarla ilgili açılan davalar devam ediyor. Kimileri kazanıldı. Kazanılanlardan biri de Cevahir Aquapark ile ilgili olan dava. Burası vakıf yeri üzerinde. Vaktinde kiralanmış ve su parkı yapılmış. Burasıyla ilgili dava yedi ay evvel kazanıldı. Birkaç hafta evvel de belediye sürece başladık diye duyurdu” sözlerini kullandı. Azmanbüsler hakkında da konuşan Akalın, “Büyükada’da daha yaygın gördüğümüz azmanbüsler başka adalara da bulaştı. Keşke tahlili daha küçük olan adabüs ve ada taksiler üzere olsa. Azmanbüslere ait arkadaşlarımız aksiyonlarına devam ediyor” dedi.
ÇANAKÇI DERESİ’NDEKİ HES’E İPTAL
Giresun’daki Çanakçı Vadisi’nde hidroelektrik santralı (HES) çalışmaları devam ediyor. Çanakçı Deresi üzerindeki dört HES’in sayısı beşe çıkarılmak isteniyor. Projeye karşı yıllardır uğraş eden yurttaşlar Danıştay’da kaybetmişti. 103 kişi tarafından açılan iptal davası geçen günlerde Giresun Yönetim Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, projeye verilen “Çevresel tesir değerlendirmesi olumlu” kararında hukuka uyarlılık bulunmadığına karar verdi. Oybirliğiyle alınan kararla projeye verilen onay iptal edildi. Davaya ait açıklama yapan Çanakçı Vadisi Etraf Muhafaza Platformu Sözcüsü Harun Şahin, “Birlik olduk kazandık” dedi. Davanın avukatı Remzi Kazmaz ise “Yaşam alanlarına yapılan bu atakları defetmek için köylüler birleşmeli” diye konuştu.
